Güneydoğu Anadolu Turu - Baran Bacak ve Gökhan Çakır Sunumu

Baran Bacak ve Gökhan Çakır’ın ekim ayı içinde yapmış olduğu Güneydoğu gezisinin hikayesini onlardan dinleyelim istedik. Büyülü bir yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Altı günlük Güneydoğu Anadolu gezimize Malatya’dan başladık. Aynı gün, Adıyaman’a geçtik, çünkü Nemrut Dağında gün doğumunu izlemek istiyorduk. Günü Nemrutta tarihi heykeller ve inanılmaz soğukla birlikte karşıladıktan sonra, ikinci gün ufukta Urfa vardı. Bu şehirde kaldığımız süre boyunca şehre ve yöreye ait değişik lezzetleri tatma ve tarihi yerleri gezme fırsatımız oldu. Balıklı göl ve çevresini, destansı hikâyelerini Urfalı çocuklardan dinledik. Urfa’da bir gece otantik bir konuk evinde kaldıktan sonra ertesi gün Mardin’e doğru yola çıktık. Bu süre boyunca yollarda ve şehirlerde birçok insanla tanıştık ve sohbet etme fırsatını yakaladık. Mardin’e vardığımızda bizi Mardin’in yerlisi bir tanıdığımız olan Mehmet ağabeyimiz karşıladı ve bize iki gün boyunca Mardin ve çevresini gezdirdi. Mardin’de bir gece konakladık ertesi gün de Midyat ve Hasankeyf’i görme şansımız oldu. Mardin’de Kırklar Süryani kilisesi, Kasımiye Medresesi, Ulu cami, Deyrulzafaran Manastırı, Midyat Devlet konuk evi, Hasankeyf, Dara harabeleri ve Mardin çarşısı ziyaret ettiğimiz yerlerden bazılarıydı. Mardin’deki ikinci günümüzün akşamında otobüse binerek Gaziantep’e geldik. Vardığımızda saat sabah 4 olduğu için otogarda sabahladık. Gün doğduktan sonra otobüse binerek Merkeze gittik. Beyran içerek ve katmer yiyerek güne başladık Antep’te, daha sonra otelimize yerleştik ve biraz dinlendikten sonra Antep’i keşfetmeye çıktık. Ertesi gün aynı şekilde katmerle güne başladık, değişik yerlerde Antep’e özgü yemekler yedikten sonra finali akşam havaalanına gitmeden İmam Çağdaş’ta yaptık. Belki de hayatımızın en güzel Soğan Kebabını ve Baklavasını yedikten sonra, yeni haftada aldığımız kiloları vermek için “diyet yapmaya” başlamak üzere İstanbul’a geri döndük. Altı günlük bu güzel gezi süresince Güneydoğu’ya özgü adetleri, hikayeleri, tatları ve insanları tanıma fırsatımız oldu ve Güneydoğu’yu çok sevdik. Bütün Rotaract dostlarımıza doğunun gizemli şehirlerini gezip görmelerini tavsiye ediyoruz…